Günümüzde endüstrileşmiş toplumların nüfusunun %89’u şehirlerde yaşamaktadır. Dünya üzerinde kentlerde hava kalitesini olumsuz yönde etkileyen çok sayıda faktör bulunmaktadır. Artan nüfus, sanayileşme, taşıtların egzos gazları, plansız şehirleşme ve yeşil alanların azalması temel sebepler olarak sayılabilir. Kirli hava bugün dünyamızın karşı karşıya kaldığı en önemli problemlerden biridir ve gün geçtikçe büyüyen bir sorundur.

Kentte yaşayan insanların zamanının % 90’ı, başka bir ifadeyle günün yaklaşık 22 saati kapalı ortamlarda geçmektedir. Kapalı ortamların hava kalitesi, içeride kullanılan eşyalardan bina yapımında kullanılan malzemelerden, insan aktivitelerinden ve dışarıdan bina içerisine giren kirletici maddelerden kaynaklı bozulmaktadır. Solunumla oluşan CO2, havada asılı halde bulunan toz ve partiküller her geçen gün sağlığımızı daha fazla tehdit etmektedir. Halılar kendi ağırlıklarından sekiz kat daha fazla kirlilik-toz tutabilirler. İnce tozlar dışarıdan içeriye en ufak aralıktan yol bulur. 

Mobilyalar, endüstriyel parkeler veya paneller formaldehit içerebilirler ve uzun seneler boyunca odaya dağılırlar. 

Temizlik maddeleri içerdikleri uçucu bileşikler ile iç mekan hava kalitesini ciddi oranda bozmaktadırlar. Günümüzden temizlik için kullanılan kimyasal bileşiklerini büyük kısmı 25 yıl öncesi yaşamımızda yoktu. Her gün soluduğumuz bu bileşiklerin sağlığımıza etkileri tam olarak bilinmemektedir. Büyük kısmının kanserojen etkileri olduğu düşünülmektedir.

Son yıllarda bina yapım teknolojisi enerjinin korunması amacıyla, yüksek izolasyon değerine sahip yapı malzemeleri üretmeye yönelmiştir. Bu durum binalarda iç ve dış ortam arasında oluşan hava geçişini büyük oranda engellemiştir. 

İç mekan hava kalitesi geçmişte olmadığı kadar kötüleşmiştir. Hava kalitesi 1920’lerden günümüze tam 100 kat daha kötüleşmiş durumdadır. 

Yaşamımızın büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz iç mekanlarda böylesi kirli havaya maruz kalmak nefes darlığı, baş ağrısı, mide bulantısı, ciddi solunum yolu hastalıkları ve hatta kanser oluşumuna sebep olmaktadır. 

Hastalıkların %50’si kirli hava solumaktan kaynaklanıyor

Amerikan Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından yürütülen çalışmalarda insanların kapalı ortamlarda açık alanlara oranla 55 kata kadar daha fazla zararlı bileşiklere maruz kaldığını göstermektedir. Kapalı alan ortam kirliliğinin yaşamımıza doğrudan ve ciddi etkileri uzun sürede ortaya çıktığı için maalesef önemsenmemektedir. Oysa bugün hastalıkların en az %50’sinin doğrudan ya da dolaylı olarak kirli hava solumaktan kaynaklandığı bilinmektedir.

Çocukların hem bedeni hem zihni risk altında!

Okul ve ofis binalarındaki kirli hava, ciddi sağlık sorunlarına sebep olduğu gibi, konsantrasyon bozukluğu, dikkat dağınıklığı ve hatta depresyon sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışma ve öğrenme verimini direk olarak olumsuz etkilemektedir. Öğrenciler yılda yaklaşık 1000 saatini okullarında sınıflarda geçirmektedir. Bu nedenle sınıflardaki hava kalitesi son derece önemli bir hal almaktadır. Araştırmalar okullarda ikinci dersten sonra sınıf hava kalitesinin tanımlı limit değerlerin çok üstüne çıkarak bozulduğunu göstermektedir.

Günümüzde her 13 çocuktan 1’inde astım görülüyor. Peki neden?

Çocuklar hava kirliliğinin etkilerine erişkinlere oranla daha hassas durumdadırlar. Akciğer gelişimleri tamamlanmadığından kirli havanın zararları daha yıkıcı olmaktadır. EPA’nın verilerine göre günümüzde okul çağındaki her 13 çocuktan 1 inde astım görülmektedir. Okul öncesi çocuklarda diğer yaş gruplara göre astım görülme oranı daha fazla artmaktadır. Kronik astım okul devamsızlığının temel sebepleri arasına girmiştir.

Sercair, çocuklarımız için güvenli ve temiz iç ortamlar sağlıyor

Tüm bu verilere baktığımızda, kent hayatının ve teknolojik gelişmelerin oluşturduğu kötü ve kirli hava koşullarının tüm insanların hayatını riske attığı görülmektedir. Sağlıklı bir yaşam için en temel ihtiyacımız olan taze ve temiz hava solumak, günümüzde artık doğal yollarla ne yazık ki mümkün değil. En büyük risk grubunu ise çocuklar oluşturuyor. Bu sebeple evler ve okullar başta olmak üzere, tüm iç mekanlarda hava kalitesini artırmak şart. 

Sercair, daha temiz iç mekanlar tasarlama hedefiyle yeni nesil akıllı hava temizleyiciler üretmektedir. Tüketicilerin giderek artan sağlıklı yaşam bilinci, küresel çapta artan hava kirliliği, sigara dumanı, kötü kokular, nem, bakteri, gaz kaçağı gibi problemlerin çözümü için, kullanıcı ihtiyaçları analiz edilerek tasarlanan Sercair, "Daha Sağlıklı Bir Nefes ve Daha Sağlık Bir Yaşam İçin Teknoloji" üretmektedir. Amerika, Avrupa ve Türkiye pazarında patentli Sercair’in Amerika genel merkez ofisinde ARGE ve yazılım çalışmaları devam ederken, üretim süreci ise Türkiye’den yönetilmektedir. Ölçümlenebilir temiz hava teknolojisi ve dezenfektasyon teknolojisi ürünleriyle ev, hastane, okul, restoran, spor salonları, ofis ve tüm iç mekanlarda kullanım için dizayn edilen Sercair ürünleri, şu an Türkiye’de 200’e yakın bayi, perakende zinciri markaları ve online mağaza kanalları aracılığıyla da son tüketiciyle buluşmaktadır.

Ürünlerimizi incelemek ve iç ortamlarınıza taze ve temiz hava taşımak için lütfen tıklayın.